Ak Partili Burhan Kuzu Evet İçin Kars'ta

Kars Olay-Kuzu, AK Parti İl Başkanı Adem Çalkın ile birlikte Kars’ta düzenlediği basın toplantısında 16 Nisan’da yapılacak olan Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi referandumunun önemine değindi. Bu sistemi anlatırken CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun işi yanlış taraflara çekme niyetinin olduğunu belirtti. Kuzu, “Kemal beye laf anlatmak da çok zorlanıyoruz korkunç yalan söylüyor. Başbakan diyor ki ‘on tane lafından dokuzu yalan, biri de şüpheli’ diyor. Cumhurbaşkanımız da diyor ki ‘18 madde var çarpı onla çarpsan onda da 180 de yalanı var bunun’ diyor. Bende inanıyorum artık, böyle demek istemezdim ama baktığın zaman bunu görüyorum. Sistemi bilmiyor, metni okumamış, okuduğu zaman da yarısını söylüyor, yarısını söylemiyor. Yani bilerek mi yapıyor, hafızamı almıyor ben bunu anlamakta zorlanıyorum. Bir takım şeyleri hakikaten böyle. Şimdi son günlerde de 4 milyon Suriyeli’ye biz vatandaşlık verecekmişiz. Nerede, hani, hangi çalışma, nerede var? Dolayısıyla böyle bir hazırlık yok, böyle bir şey de yok. Bu da işte böyle ortaya atılan yalandan başka bir şey değil. Tayyip bey geldiği zaman seçimi kaldıracakmış, giderken Emine hanımefendiyi oraya oturtacakmış, ‘sen burada otur, sen yöneteceksin’ diyecekmiş ve çekip gidecekmiş. Yalanın pirim yaptığı günlerden geçiyoruz. Maalesef bu yalanlar sahada da belli oluyor. Ben ona denk geliyorum maalesef vatandaşlar bunu bana soruyor. Bu nasıl olacak, nasıl bir şey bu?” dedi.

ESAS SIKINTI KEMAL BEY’İN KENDİ DERDİ

Kuzu daha sonra şunları söyledi:

“Koalisyon dönemlerine de paydos. Ne zamana kadar? Ömür billah. İki başlılığa da paydos, kavgalar bitmiştir. Ne zamana kadar? Ömür billah. Bu memlekette sevgili kardeşlerim bundan böyle asan-kesen değil herkesi kucaklayan insan başkan seçilebilecek. Çünkü %50 + 1 oy alması gerek. %50 + 1 ama kolay değil % 27 iken adam burada başbakan oluyor. Hele hele ilk turda alamadı ikinci tur için ne yapacak? Herkese kucak açacak ‘aman ha sende bendensin kardeşim, öperim gözlerinden’ diyecek. Başka çaresi var mı? ‘Asarım-keserim yok, ben geldiğim zaman şunu yaparım, bunu yaparım, giyimine karışırım, kuşamına karışırım, okuluna karışırım’ yok. Böyle şeyler bitti. Bunları diyemeyeceksin. Esas sıkıntı Kemal Bey’in kendi derdi. 16 Nisan’dan sonra Kemal Beye sıkıntılı günler geliyor. Onu bildiği için çırpınıyor ve bundan dolayı da ne dediğini bilmiyor, çelişkili beyanatlar veriyor, milleti de korkutuyor ama inşallah bir problem çıkmayacak anketlerde iyi çok şükür.”

DÜNYADA BAŞKANLIK MODELİ OLAN BİR ÜLKEDE GENSORUYU KEMAL BEY GETİRSİN GÖSTERSİN BEN DE ‘HAYIR’ OYU VERECEĞİM

Gensoru konusuna da değinen Kuzu, “Bakın 262 adet gensoru geliyor, hiçbiri kabul olmuyor. Niye olsun. Hadi gensoruyu kaldırdım falan, sanki çok işliyor da. Kaldı ki zaten başkanlık modelinde gensoru olmaz. Dünyada başkanlık modeli olan bir ülkede gensoruyu Kemal Bey getirsin göstersin ben de ‘hayır’ oyu vereceğim, söz veriyorum buradan. Getirsin bakalım nerede var. Olmaz, çünkü sisteme ters.” diye konuştu.

CHP’YE BİR BRİFİNG VEREYİM

CHP’ye brifing vermek istediğini de ifade eden Kuzu, “’Yazılı soru var, sözlü soru niye yok’ diyor. Ya sözlü soru yok çünkü artık bakanlar parlamentoya giremeyecek. Kendi dünyasında çalışacak. Parlamentoya gelmiyor ki, görmediğin bir adama nasıl soru soracaksın sözlü. Bunu bile anlayamıyor. Ben ne yapayım bilmiyorum. Ben bir ara ‘CHP’ye brifing vereyim’ dedim. Belki anlatamadık bugüne kadar. Hakikaten Kemal bey toplasın grubunu daha 20 günden fazla bir süre var. CHP’ye bir brifing vereyim ben de bu konuda anlatayım şu sistemi. Kararı ondan sonra versinler. Çünkü onlar karambola gidiyorlar.” şeklinde konuştu.

EN UFAK ŞÜPHEM OLSUN BEN BUNA ‘HAYIR’ DERİM

Gazetecilerin, kamuoyunda bu yeni sistemle birlikte özerklik endişesinin taşındığının söylenmesi üzerine Burhan Kuzu şunları söyledi:

“Ben milli bir insanım, çizgi olarak. Ben bilsem ki bu memlekette eyalet, federal yapı, özyönetim, özerklik zerre kadar bir şüphem olsun ben buna ‘hayır’ derim. Bakın zerre kadar diyorum. Bir defa zaten bunu istesen de yapamazsın çünkü anayasa da diyor ki ‘Devlet milleti ile ülkesi ile bölünmez bir bütündür’ diyor. Bu varken zaten yapma şansın sıfır. Nasıl yapacaksın. Yani böyle imkan yok kaldı ki şimdi tutmuş mesela Kemal bey ‘efendim’ diyor ‘Cumhurbaşkanı gelecek sabahleyin kalkacak köylerin muhtarlıklarını kapattım’ diyecek diyor. Muhtarlıkları niye kapatsın, her hafta muhtarları çağırıp yemek veren Cumhurbaşkanı bu kadar değer veren bu Cumhurbaşkanı bunu niye yapsın. Kaldı ki bunu yapamaz çünkü anayasada ‘Türkiye il, belediye, köy esasına göre bölünür’ diyor. Ya yapamaz, kaldıramazsın, anayasayı değiştirmen lazım. Nasıl yapacaksın orada ‘köy’ diye yazıyor. Onu da mı görmüyor. Birisi de kalkıp demiyor ki ‘ya Kemal bey şunu bir oku da ondan sonra bunu söyle’ demiyor. Yani o da söylüyor. Dün yine ‘efendim’ diyor ‘sabah kalkıp tüm lokantaları kapattım’ diyebilir diyor. Niye kapatsın lokantaları, sanki belediye başkanı niye diyecek, niye kapatacak, nasıl bir mantık bu. Yani rüya görse diyoruz rüyanın da çok gerisinde kalıyor, kabusunu görüyor.”

CHP Grup Başkanvekili ve Yalova Milletvekili Muharrem İnce’ye seslenen Burhan Kuzu, “Bir de İnce var İnce, Muharrem İnce, geçen gün çıkmış ‘efendim’ diyor ‘eline bir kağıdı olacak başkent Yalova yaptım diyecek’ Kendi Yalovalı ya. Allah’ım, Yarabbim ya ‘Ankara Başkenttir değiştirilemez’ diyor, yazmış nasıl değiştirecek. Nerden çıkıyor bunlar, bu mümkün mü? Sevgili kardeşim imkanı yok kaldı ki bu memlekette ‘tek bayrak, tek millet, tek devlet’ diyen bir Cumhurbaşkanı böyle bir şeye nasıl girer. Kaldı ki içinde Devlet bey (Bahçeli) var. Devlet Bahçeli bu konuda zerre kadar taviz vermez. En ufak şüphesi olsa ‘evet’ demez, bunun imkanı var mı, mümkün mü? Ben bile demem, bırakın Devlet Bahçeli’yi. Bunlar tamamen ‘ne koparırsan kar’ diye hareket ediyorlar. Ama maalesef açık söylüyorum yalan. Bir espri mi yapıyor? Maalesef yalan.”

‘HAYIR’ ÇIKARSA NE OLUR, ‘EVET’ ÇIKARSA NE OLUR

Kuzu ‘evet’ veya ‘hayır’ çıkması durumunda ülkeyi nelerin beklediğini konusunda da şöyle konuştu:

“Yani mesela en çok kullandıkları ‘Tayyip beyden sonra ne olacak?’ Şeytan bazen sağdan gelir derler hep soldan beklenmez. Geçen gün birine ‘Tayyip’i çok mu seviyorsun’ dedim ‘30 sene devam etsin bu adamın süresi’ dedim. ‘Aman ha!’ diyor. Ne oldu? Demin diyordun ‘Tayyip beyden sonra ne olacak?’ Sevgili kardeşlerim; bu sistem geçmezse Tayyip beyden sonra ne olacak bellidir. Memleket tekrar koalisyon yıllarına geçecek ve bizim 15 yılda yaptığımızın tamamı eriyip gidecek. Evvela bunu yazalım da bunu iyi bilin, unutmayın. Şu salonu ve Kars’taki şu toplantımızı unutmayalım. Üç sene beş sene onu bilemem ama belli bir zaman alır, 7 Haziran gibi olacak Türkiye. Ondan sonra kim öle kim kala. Daha da kimse kurtaramaz, onu hiç düşünmek bile istemiyorum, karanlık bir yer geliyor aklıma. Geçtiğini düşünün Tayyip bey 5 senelik bir süresi olursa üstüne bir 5 sene daha, tabi bilmiyoruz, Allah nasip eder inşallah onu bilemeyiz. Ne olur, nasıl bir şey olur ama onun sonunda gelecek adam %51’le gelecek. Bakın %27 ile Başbakan oluyor bu sistemde ‘oradan manyak bir adam gelmez’ diyorlar ‘%51’de manyak seçilir’ diyorlar. Hale bak nasıl bir şey, milletin yarısının ‘evet’ dediği bir şeyde değerli arkadaşlar benim kanaatim şu; millet her zaman emin olun ki yarıdan bir fazla ile genelde doğruyu bulmuştur. Ben buna inanırım, ortak payda denen, ortak akıl denen bir şey var. Bütün bunlara rağmen ‘seçtiğimiz adam delirdi’ diyelim. Olmaz mı? Olur. Deminden beri konuşuyoruz parlamentoya bu adamı düşürüp seçime götürme yetkisi getirdik. Ola ki çıktı rayından ola ki diyelim, insan hali varsayalım, başbakan da rayından çıkabiliyor illa da Cumhurbaşkanı mı rayından çıkacak. Ama diyelim böyle bir şey oldu halka gittik yine o deliyi seçti. Yapacak bir şey yok, artık yapacak bir şey yok. Çünkü demokrasi bu, zaten sonuç olarak. Yani her türlü tedbir alındı. Bu metin içerisinde hepsinin izahı var bizde.” – KAFKAS HABER AJANSI