Şimdi sevgili okurlarım; uzun zamandır görüşemedik, yazılarıma biraz ara vermiştim bunun sebebi ise Kars'ı bir süre uzaktan izleyip ne olup ne bitiyor diye görmek istemem bu süreçte de tabi bazı istişarelerde bulunduk şehirde, ilçelerde neler oluyor takip ettik.
Geçen gün karşılaştığım ve beni eğitim camiaası adına çok düşündüren ve üzen bir olayı sizinle paylaşmak istiyorum.
Şimdi devletin liyakatlı diye başa getirdiği, öğretmenlik gibi kutsal bir mesleği icra eden kişilerin görevlerini nasıl yanlış kullandıklarını ve kendilerine verilen yetkileri ne şekilde kullandıklarını size anlatayım.
Görevleri aslında okullarındaki öğrencilere daha iyi bir eğitim vermek, öğretmenlerine daha iyi bir çalışma ortamı sağlamak aynı zamanda Atatürk'ün dediği çağdaş medeniyetler seviyesine çıkmak için okullarını donanımlı hale getirmek olan bu yetkili kişiler bakın görevlerini nasıl süistimal ediyorlar.
İddia odur ki Kağızman'daki iki okul müdürü sırf birbirlerinin ayağını kaydırmak için çok da lazım olmayan taktiklerle birbirlerini karalama peşine düşmüşler. Konu şu ki adamların derdi okul müdürlüğü yapmak yerine birbirleriyle uğraşmak olmuş. Ne acı !
Olayı kısaca özetlememiz gerekirse bir okul müdürü diğer okul müdürününü sırf karalamak için öğrenciler üzerinden olmayan şeyi olmuş gibi gösterip kurgulama yaparak diğer okul müdürünü zor duruma sokmaya çalışıyor. Aslında olayı ayrıntılarıyla biliyoruz, kurgulanan şeyi açık açık anlatmayı da biliyoruz; Fakat örnek olması gereken bu kişilerin yaptıklarını anlatmayı doğru bulmuyoruz eğitim camiasında böyle şeylerin olmasını tasvip etmediğimiz için bu olayı tüm ayrıntılarıyla anlatmayacağız biz bu durumu öğretmenlik mesleğine yakıştıramıyoruz. Okul Müdürü'nün işi okulunu idare etmek öğrencilerine faydalı olmak öğretmenlerine uygun çalışma ortamı ve koşulları hazırlamaktır diğer müdürleri rakip görüp onu karalama peşine düşmek bir idareciye yakışmaz.
Acaba eğitim camiasına yakışmayan anlamsız karalama rekabetilerinden Kars'ı ve Kağızman'ı yönetenlerin haberi var mı?